bir gazete köşe yazarı, sürekli olarak sosyal medya sayfalarında tenet görüntüitlerle ve negatif yorumlarla baş etmek zorundadır. Bu durum, zaman zaman onu yıpratsa da, profesyonel hayatının bir parçası olduğunu bilir ve kabullenir. Ancak, bir gün bütün bu durumlarla yüzleşmekten bıkar ve bu durumu dönüşüm geçirmekrmeye karar verir. Trollerini açığa çıkarmaya ve onları avlamaya karar verir. Bu sırada, aslında bu trollerin sadece sosyal medyada değil, gerçek hayatta da ona zarar verebileceğini an zamanlar. Bu durum, onda hem bir öfke hem de bir korku uyandırır. Ancak, daha sonra öfkesinin korkusunmadan daha ağır bastığını fark eder ve trolls avı başlar. Önemli olanın, trollerin anlamsız yorumlarına karşı durmak ve sessiz kalmamak olduğunu an zamanlar. Bu durum ona, kendi kişisel gücünü ve cesaretini yeniden keşfetme fırsatı sunmaar. Bu sırada yeri gelir maçıklamaka, yeri gelir trajediye yer verir. Bu durum ise onun masalsini sadece bir troll avı olmaktan çıkarıp, onun kişisel gelişimine ve bir gazete köşe yazarının sosyal medyada yaşadığı olumsuzluklarla başa çıkmaya çalışmasına dair bir öyküye dönüştürür.